Hipospadias (Peygamber Sünneti) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

By Sevil Yılmaz

Updated On:

Follow Us

Hipospadias (Peygamber Sünneti) Nedir?

hipospadias (peygamber sünneti) nedir?

(Hipospadias, yeni doğan erkek çocuklarda görülen doğumsal bir hastalıktır. Anne karnında cinsiyetin belirlendiği evre olan ilk üç ay içerisinde cinsel organ yapısı oluşmaktadır. Bu evrede cinsel organların gelişiminde bazı bozukluklar görülebilmektedir.

Sünnet derisinde görülen biçim ve görünüm bozuklukları, idrar deliğinin, penisin alt yüzü veya daha gerisinde sonlanmasına denmektedir. Bu noktada penis ucuyla idrar kanalının sağlıksız konumu arasındaki bölgede idrar kanalı oluşmamaktadır.

Yaklaşık 300 yeni doğan bireyin 1’inde görülmektedir. Normal bir yeni doğan erkek bebekte idrar kanalı (Üretra) penis başının (Glans) uç kısmında sonlanmakta ve idrar bu şekilde dışarı atılmaktadır. Ancak hipospadiaslı bireylerde ise idrar kanalı testislerden bile daha geride olabilmektedir.

Bu soruna sahip olan bebekler idrarlarını penisin altından yapmaktadır. İdrarın sağlıklı bir şekilde ve olması gereken şekilden farklı olarak atıldığı bu durum halk arasında “Peygamber sünneti” olarak bilinmektedir. Hipospadiaslı bireylerde en sık görülen anomalilerden biri de penis eğriliğidir. Hipospadias vakalarının birçoğu hiçbir sebep olmaksızın gelişmektedir. Vakalara eşlik eden anomalilerden bazıları kasık fıtığı, böbrek anomalileri ve inmemiş testis olarak sıralanabilmektedir.

Neden olduğu tam olarak bilinmemesine rağmen bazı faktörler hipospadias varlığına sebep olabilmektedir. 

  • Hormonal yetersizlik,
  • Çevre kirliliği,
  • Bir sebebe ihtiyaç duymaksızın gelişen hipospadias,
  • Ailede hipospadias sorununa sahip bireyler bulunması,
  • Genetiği etkileyen bazı faktörlerin bulunması gibi sebepler hipospadiasa neden olabilmektedir.

Hipospadias Belirtileri Nelerdir?

  • Sünnet derisinin alt bölgesindeki yapıda eksiklik veya yarık benzeri bir görünüm olması,
  • Sünnet derisinin takke benzeri bir konuma sahip olması,
  • Penis başının yassılaşması,
  • Ereksiyon anında penisin kıvrılması, aşağı doğru bükülmesi,
  • İdrar atımı sırasında karşıya doğru olması gerekirken bacaklara doğru gerçekleşmesi,
  • İdrar kanal açıklığının çok geride olması, buna bağlı olarak yetişkinliğe kadar cerrahi işlem gerçekleştirilmez ise cinsel fonksiyon bozuklukları yaşanabilmektedir.
  • İdrar kanalının penis ucundan geride ve penisin alt yüzünde olması,
  • Sünnet derisin yarım oluşması, takke görünümüne sahip olması gibi sebepler hipospadias belirtileri arasındadır.

Hipospadias Tanısı Nasıl Konulmaktadır?

Hipospadias tanısı, bebeklerin doğumu sırasında yapılan klinik muayene esnasında konulabilmektedir. Nadiren hipospadias sorununa sahip erkek bebeklerde sünnet derisi tam veya yarım olabilmektedir. Bu durumlarda ise sünnet derisinin geriye doğru sıyrılmasına gerek kalmadan penis ucuna yakın anomaliler incelenmektedir.

Hipospadias tanısında erkek çocuklarda sık görülen kasık ve testis fıtıkları da teşhis açısından önemlidir. Bebeklerde testislerin var olup olmaması ve torbalara inip inmediği özellikle kontrol edilmelidir. Nadiren de olsa cinsiyet farklılaşması sorunları hipospadiasa bağlı olarak görülebilmektedir. Bazı şüphe duyulan olgularda cinsiyet ayrım testleri yapılmalıdır.

Hipospadias Ameliyatı Nasıl Yapılmaktadır?

hipospadias ameliyati 1 1

Hipospadias, tedavisi sadece cerrahi operasyon olan bir sorundur. Hipospadias ameliyatı, 6-18 ay veya 4-7 yaş arasında yapılması planlanan, hafif ve orta dereceli operasyonlarda tek seans, ağır olgularda ise iki seans halinde genel anestezi altında yapılmaktadır.

Operasyon yaklaşık 1-4 saat arasında bir uzunluğa sahiptir. İki seans halinde yapılması gereken ameliyatlarda sünnet derisi kullanılmaktadır, bu yüzden hastaların ameliyat olmadan önce sünnet edilmemesi oldukça önemlidir.

Hipospadias ameliyatının temel amacı, idrar atımının gerçekleştirildiği idrar deliğinin daha normal yerleşimli olması sağlanarak fiziki ve anatomik olarak düzgün bir penis elde edilmesini sağlamaktır.

Ameliyat sonucunda hastaların sahip olması planlanan maddeler;

  • Penis ucuna nakledilmiş, normal bir kalınlığa sahip idrar deliği,
  • Cinsel ilişki açısından düz bir penis,
  • Ayakta, sorunsuz bir biçimde idrar boşaltımı,
  • Bu faaliyetler esnasında mümkün olduğunca az komplikasyon bulunması gibi maddeler amaçlanmaktadır.

Hastalarda komplikasyon görülme oranı orta dereceli vakalarda %10, ağır vakalarda ise %50’dir. Sünnet derisi tam olan çocuklar, hipospadiaslı hastaların yaklaşık %5-10’ununu oluşturmaktadır. Bu hastalar genellikle sünnet esnasında tanı alabilmektedir. Bu anlamda çocukların sünnet edilmeden önce muayene edilmesi büyük önem taşımaktadır.

Hipospadias ameliyatında penisin aşağı doğru kıvrılıp bükülmesine sebep olan fibrotik bant temizlenerek penisin ereksiyon anında kıvrılıp bükülmesi engellenmiş olacaktır. Penis ucundan geride konumlanmış olan idrar kanalının açıldığı noktadan, olması gereken penis ucuna kadar olan boşluğu tamamlamak üzere yeni bir idrar kanalı oluşturulmaktadır.

Yassılaşmış durumda olan penis başına sahip olması gereken doğal şekil verilmektedir. Ameliyatın yapılması için bilinen yaklaşık 300 tür mevcuttur ve hastaların durumlarına göre seçilen farklı yöntemler vardır. Hastaların yaklaşık %90’ı tek seans ameliyatla çözülebilmektedir. Ameliyat sonrası hastalar iyi bir kozmetik sonuç ve normal bir penis fonksiyonuna sahip olmaktadır. Ciddi hipospadias olgularında, testislerin muayenede bulunamadığı hipospadias olgularında daha ileri testler önerilmektedir.

Hipospadias Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Hipospadias ameliyatı sonrası hastaların bir kısmı ameliyat sonrası, bir kısmı ise ameliyattan 3-10 gün sonra evlerine yollanmaktadır. Hastanede kalması gereken hastalar genelde 7’nci gün taburcu olmaktadır.
  • Hipospadias ameliyatlarında bakım ve iyileşme süreci en kolay olan grup bebeklerdir.
  • Ameliyat sonrası hastanın penis çevresinde özel bir pansuman sarılmış olacaktır. Bu pansumanın temizliği önemlidir. Takılan bu pansuman 3’ncü gün çıkarılmaktadır.
  • Ameliyatın üçüncü gününden sonra gerekli görüldüğü takdirde antibiyotik içerikli krem ve mesane spazmı önleyici merhem kullanılabilmektedir.
  • Operasyon sonrası penis ucuna yerleştirilmiş olan plastik tüp, idrar atımına yardımcı olmaktadır. Ameliyatı ağır olan hastalarda ise karnın alt bölümünden idrar torbasına giren bir ikinci tüp de mevcut olabilmektedir. Bu tipler, yeni oluşturulmuş idrar kanalının sağlığı ve güvenliği açısından önem taşımaktadır.
  • Ameliyat sonrası takılan bu sondalar ortalama 7 gün sonra çıkarılmaktadır. Çıkarıldıktan sonra hastalar acı duyabilir, küçük yaştaki hastalar ağlayabilir. Bu durumda 1-2 gün antibiyotik ve ağrı kesici kullanılabilmektedir.
  • Operasyon sonrası penis ucunda görülebilen şişlik ve ödem oluşabilmektedir. 
  • Tüplerin tıkanmaması ve hastaların bol sıvı tüketmesi oldukça önemlidir.
  • Ameliyat sonrası takılan tüpler çıkarıldıktan sonra ilaç alımı kesilir.
  • Sonda çıkarıldıktan sonra hastalar banyo yapabilmektedir.
  • İdrar sondası çıkarıldıktan bir hafta sonra, ameliyattan bir ay sonra ve ameliyat sonrası dönemde ilk yıl 3 ayda bir, 2’nci yıl 6 ayda bir, sonrasında ise yıllık kontrol önerilir.
  • İyileşme süreci sonrası yaklaşık 30 gün ağır egzersiz ve ağır hareketlerden kaçınılması gerekmektedir. Günlük hareketlerde ise ağır olmamak şartıyla kısıtlama bulunmamaktadır.
  • Operasyon sırasında atılan dikişler, kendiliğinden eriyerek düşmektedir ve alınmalarına gerek duyulmamaktadır.
  • Hastalar sonda sonrası ilk dönemde idrar boşaltımında çatallı görünüm gözleyebilmektedir, bu durum zamanla düzelmektedir.
  • Bazı durumlarda penis ucuna açılan deliğin genişletilmesi gerekmektedir. Neredeyse hiç rastlanmayan ameliyat sonrası ikinci ameliyat durumlarında 6 ay beklenmesi gerekmektedir.
  • Hipospadias hastaları, tedavi esnasında yanlış yöntemler uygulanmadığı takdirde çocuk sahibi olabilmektedir.
  • Hipospadias sorununa sahip hastalarda erken tedavi ve teşhis oldukça önemlidir. Tecrübesiz ve işinin ehli olmayan doktorlar tarafından yapılmaması gerekmektedir. Vaktinden önce başlanmayan tedaviler çocuk ve ilerleyen zamanda yetişkinlik evresinde ruhsal ve fiziki sorunlara sahip olabilmektedir. (9)